Kıbrıs tarihinin hem geçmişte hem de günümüzde en önemli şehirlerinden olmuş Lefkoşa onlarca gezilecek yeri, MÖ. 4000 yıllarından başlayan ve günümüze kadar uzanan tarihi ile Kıbrıs adasının başkentidir. Kıbrıs’ta tatil yapmak isteyenlerin ilk aklına gelen denize kıyısı olmamasına rağmen KKTC otellerinin en yoğun olduğu bölgelerden biri olan Lefkoşa, tarihi dokusu ile ön plana çıkıyor. Kıbrıs’a gezi planı yapanlar için bu makalede Kıbrıs’ın başkenti Lefkoşa’da gezilecek yerlerin en önemlilerini sizler için inceledik.
Lefkoşa Tarihi
Kıbrıs adasının başkenti Lefkoşa MÖ. 7. yy’de Ledra adı ile anılan bir şehir krallığı idi. MS. 3 yy’de Mısır Kralı Ptolemy Soter I. Lefkos’un yeniden inşa etmesi ile günümüz tarihine kadar varlığını sürdürebilen Lefkoşa, kendisini yeniden inşa eden kralın adını almıştır. 1191 yılında Aslan Yürekli Richard’ın ele geçirdiği ada bir yıl sonra İngiliz kralı tarafından tapınak şövalyelerine satılmıştır. Tapınak şövalyelerinin Guy de Lusignan’a sattığı adada 1489 yılına kadar Lüzinyanların hükümdarlığı sürmüştür. Lüzinyanlar hükümdarlıkları dönemde birçok kilise ve saray inşa etmiş, yine bu dönemde Lefkoşa şehrinin nüfus ve yüzölçümü hızla artmıştır. 1489 yılında Venedik’in ele geçirdiği şehrin 1567 yılında Osmanlı istilası beklentisine giren Venedik tarafından birçok tarihi yapısı yıkılmıştır. Yıkılan yapıların taşları ile şehrin çevresine surlar inşa eden Venedik bütün çabalarına karşı şehri 1570 yılında Osmanlı’ya kaybetmiştir. Lefkoşa sahip olduğu gezilecek yerlerin çoğunu bu yıllar aralığında ortaya çıkarmıştır.
Lefkoşa’nın yakın tarihine bakıldığında ise çok ilginç bir durumla karşımıza çıkmaktadır. 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı sonrasında Lefkoşa’nın bir yarısı Türk toplumunda kalırken diğer yarısı Rum kontrolünde kalmıştır. Yeşil Hat olarak bilinen ve adayı bölen sınır şehrin tam ortasından geçmektedir. Bu hali ile Kıbrıs’ta tatilin başkenti Lefkoşa dünya üzerinde ikiye bölünmüş tek başkent olarak kabul edilmektedir.
Selimiye Camii
Lüzinyan tarafından 1208 ile 1326 yılları arasında inşa edilen Selimiye Camii, bir diğer adı ile Ayasofya Katedrali, gotik mimarinin Kıbrıs adası içerisinde görülen en önemli örneğidir. Osmanlı’nın Kıbrıs’ı fethetmesinden sonra cami olarak hizmet vermeye devam eden bu eski katedral, Ayasofya Camii olarak da anılmıştır ve Lefkoşa’da gezilecek yerlerin başında gelmektedir. 1954 yılında Selimiye Camii adını alan caminin çevresinde pek çok restoran ve işletme vardır. Bu yönüyle Kıbrıs’ta tatil yapanların uğrak noktası Lefkoşa Surlariçi bölgesinin kalbi diyebileceğimiz cami, 2500 kişinin aynı anda ibadet etmesine olanak sağlayan genişliği ile de Lefkoşa’nın en büyük camisidir.
Büyük Han
Osmanlı komutasındaki Muzaffer Paşa’nın çabaları sonucu kurulan Büyük Han 1572 yılında inşa edilmiştir. Anadolu’nun birçok şehrinde örneğine rastlayabileceğiniz mimari tarzı ile karşımıza çıkan Büyük Han, tarih boyunca kervancıların uğrak noktası olmuştur. 2002 yılında sonlanan restorasyon çalışmaları sonucunda 68 odaya ve 10 dükkâna sahip Büyük Han, içerisindeki çeşitli restoran ve dükkanlar ile hizmete devam etmektedir.
Taş Eserler Müzesi
Kıbrıs’ta gezilecek yerlerin çoğu gibi Venedik zamanından kalan bu müze 14. yy’den kalma bir Venedik evi içerisinde sergilenmektedir. Selimiye Camii’nin ihtişamı karşısında gözden kaçabilecek bu küçük müze, yakın dönem İngiliz yönetimi sırasında oluşturulmuştur. Lüzinyan döneminden kalan çok sayıda taş işlemenin sergilendiği müze Lefkoşa’da gezilecek yerler arasında gotik mimarisi ile ön plana çıkmaktadır.
Girne Kapısı
Girne Kapısı, Venedik’in şehri Osmanlı’ya karşı savunmak için inşa ettiği surların dört giriş kapısından biridir. Yıllar içerisinde yok olan 3 kapının aksine mükemmel olarak korunan Girne Kapısı hala daha eski Lefkoşa Suriçi’nin girişi olarak kullanılmaktadır. 1567 yılında inşa edilen yapının duvarlarında Venedik, İngiliz ve Osmanlı dönemlerinden kalan işlemeler görülmektedir. Günümüzde Girne Kapısı Kıbrıs halkı tarafından sıklıkla eylem ve gösteriler için tercih edilen buluşma noktası olarak kullanılmaktadır.
Mevlevi Müzesi
16. yy’de inşa edilen ve Lefkoşa Mevlevihane’si olarak da anılan bu yapının Semahane ve Türbe kısımları bugün hala ayaktadır. 1962 yılında Kıbrıs Türk Etnografya Müzesi halini alan bu yer Kıbrıs Türk sanatçılarının eserlerini korumak üzere kullanılmıştır. 2002 yılında Mevlevi Müzesi adını alan bu yer aynı zamanda birçok şeyhin ebedi istirahat yeridir. Her yıl 17 Aralık tarihinde dervişlerin sema ayinine ev sahipliği yaparak bölge halkı ve turistlerin ilgisini çekmektedir.
Bu yazımızda Kıbrıs’ta tatil planı yapanlar için Lefkoşa’da gezilecek yerlerin en önemli 5 tanesini sizlerle paylaştık. Kıbrıs otellerinin eğlenceli dünyasından fırsat bulabilirseniz; Kıbrıs’ın başkenti Lefkoşa’da Selimiye Camii’nin gotik mimarisini fotoğraflayabilir, Büyük Han’ın dükkanlarını gezebilir, Taş Eserler Müzesi’nde Lüzinyan işçiliklerini görebilir, Girne Kapısı’ndan geçerek tarihi surlarda dolaşabilir ve Mevlevi Müzesi’nde Kıbrıs Türk İslam tarihinde bir yolculuğa çıkabilirsiniz.
Eğer KKTC’de tatil yapmak isterseniz Kuzey Kıbrıs’a Ulaşım Olanakları: Kuzey Kıbrıs Uçak Seferleri ve Kıbrıs Otelleri ve Otel Fiyatları: Kıbrıs’ta Konaklama makalelerimizin de ilginizi çekeceğine eminiz.